Demokrasiyi benimsemiş bütün toplumlarda, halkın yaşam biçimini yalnız başına devleti yönetenler belirlemezler.
Bu belirleme, bu çalışma tarzı ülkenin genel yönetiminden sorumlu olanlarıda, halkın eğilimlerini de dikkate alarak faaliyet yapmasını sağlayan bir prensiptir.
***
Bu özellikle yerel yönetimlerin çalışma prensiplerindendir.
***
Bu kuraldan yola çıkarak devleti yönetenlerle halk ortak çalışarak devleti yönetmeye başlarlar ki, bu durum demokrasinin gelişmesinin en önemli aracı olmuştur.
Burada uzlaşmanın önemi ve temel uzlaşma konuları ortaya çıkmaktadır.
***
Zira halk memleketi yönetme iddiasında olanlardan birisine bu yetkiyi 4 yıllığına verir.
Bu durum önemli konularda ülke gelişmesine çok katkı vermektedir.
Bu durum sorunlar çözülemediğinde kusur işleyeni belirlemekten çok, aksaklığın nerede olduğunu belirlemeye zemin hazırlamaktadır.
Bu durum sadece demokrasinin özümsendiği ülkelerde işletilebilmektedir.
***
Suriyeliler Esat’tan kaçıyor, Afganlar Taliban’dan kaçıyor.
Yönetenlerin bu göçmenlere ses çıkartamayışının altında, göçmenlerden yararlanan bir çıkar gurubunun oluşumumu dur diye düşünmeden edemiyoruz.
Taliban’dan ve Esat’tan kaçanlar çaresiz kaldıkları ülkemizde, Ucuz ve kanuni olmayan bir iş hayatının kurucusu durumuna katkı sağlamaktadırlar.
Emeklilik hakkı yok, asgari ücretin altında bir ücretle çalışarak, iş kanunlarımızı tanınmaz hale getirdiklerini fark edememektedirler.
***
Bu göçmenler karın tokluğuna çalıştıkları için, onların bütün haklarını vermeyen kaçak işçi çalıştıranlar için ülkemizi ve ülkemiz iş hayatını, kaçak işçi cennetine döndürdüklerini görmezden gelemeyiz.
***
İşçilerimizin sendikal mücadele ile elde ettikleri haklarını bu yolla yok etmeye kimsecikler göz yummamalıdır.
Bizler ulusallaşamamış Arap ülkesi değiliz.
Bizler demokratik laik bir hukuk devletinin vatandaşlarıyız.
Bu oldubittiye Emek mücadelesi veren iş gücü mensuplarımız ve halkımız göz yumamayacaktır.